Yunusemre Belediyesi’nde “İçerden Sızıntı” Alarmı Verildi

Dün kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve Yunusemre Belediyesi’ndeki turnike ve parmaklık uygulamalarını konu alan haberimiz, iddialara göre belediye yönetim katında ciddi bir rahatsızlık yarattı. Haberin yayınlanmasının hemen ardından, belediye içerisinde “Nasıl olur da bu kadar içeriden bilgi sızar?” şeklinde sorgulamalar yapıldığı ve yönetim kadrosunda gerginliğin yükseldiği öne sürüldü.

İmalatçı Firma Rahatsız, Belediye Baskı mı Uyguluyor?

Haberin servisinde kullanılan görsellerin, turnike ve parmaklık sistemini imal eden firmanın tanıtım fotoğrafları olması nedeniyle, söz konusu firma sahipleri sosyal medya üzerinden kurumumuzla iletişime geçerek, haberin kaldırılmasını rica etti. Bizler de herhangi bir hukuki zorunluluk bulunmamasına rağmen, sırf Manisalı bir esnafın zarar görmemesi adına iyi niyetle haberi yayından kaldırma kararı aldık.

Ancak bu süreçte gelen yeni bilgilere göre, haberin kaldırılmasından sonra belediye içinden farklı kanallar aracılığıyla kurumumuza dolaylı baskı yapılmaya çalışıldığı iddia edildi. Haberin yol açtığı rahatsızlık sadece kamuoyunda değil, belediye yönetimi içerisinde de yankı bulmuş durumda. İddialara göre yönetim kadrosu arasında, söz konusu görsellerin ve bilgilerin nasıl dışarı sızdırıldığına dair “içsel bir tahkikat” başlatıldığı konuşuluyor.

Geri Adımın Nedeni: Yanlış Olduğunu Biliyorlar mı?

Yine gelen bilgilere göre, uygulamanın ne denli tepki çektiğinin farkına varan belediye yönetiminin, bu haberin daha fazla yayılmasını istemediği ve bu nedenle imalatçı firma üzerinden dolaylı bir müdahale planladığı iddia ediliyor. Bazı kaynaklar, bu tür bir yöntemin “hatalı uygulamanın üzerini kapatma” çabası olarak görüldüğünü dile getiriyor.

Habere Karşı Haber: Personele Yeni Baskı Aracı mı?

İddialar bununla da sınırlı değil. Haber sonrası belediye içinde bazı çalışanlara “kimin sızdırdığına dair bilgimiz var” şeklinde psikolojik baskılar yapıldığı, haberin kendisinin dahi personel üzerinde bir tehdit ve denetim aracı haline getirilmeye çalışıldığı öne sürülüyor.

Kamuoyunun haber alma hakkı çerçevesinde hazırladığımız, tamamen kamu yararı gözetilerek yayımlanan bu içeriklerin, kurum içi korku iklimine dönüşmesi hem çalışan hakları hem de yerel demokrasi adına endişe verici bir tablo yaratmaktadır.